Yeni bölümde Gelin dizisinin atmosferi adeta bir kıyamet öncesine dönüşüyor. Cihan, intikamın gölgesinde yürürken kader ona son bir şans sunar. Tam ailesini kendi elleriyle yok edecekken, Hanser’in beklenmedik gelişi onu uçurumun kenarından çeker. Gözyaşları içinde Hançer’in annesi olarak karşısına çıkan Hanser, Cihan’ın içindeki fırtınayı dindirir. Zaman adeta donar ve Cihan yıkımdan geri adım atar. Gözlerindeki öfke yerini pişmanlığa bırakırken, parçalanmış kalbiyle ailesini korumayı seçer. Artık onun tek amacı, kızı Hançer’e layık bir baba olabilmektir.
Ancak karanlık kolay pes etmez. Metin’in sinsice hazırladığı plan tam bozulmak üzereyken çöküşe geçer. Cihan’ı yeniden intikamın karanlığına çekmek isteyen Metin, Nusret ve Beyza’yı ortadan kaldırarak onu tamamen kaybetmeye zorlar. Ama Hanser’in tam zamanında yetişmesiyle oyun bozulur. Bu sahne, sadece bir kurtuluş değil, Cihan için bir yeniden doğuştur. Artık karanlıktan aydınlığa doğru adım atmaktadır.
Metin pes etmez. Planı yıkılsa da hırsı dinmez. Yeni hedefi açıktır: Nusret ve Beyza. Onları sözde bir rehabilitasyon merkezine göndermek ister ama bu yer gerçekte bir cehennemden farksızdır. Beyza bu karar karşısında öfkeden deliye dönerken, Nusret kaçacak yerlerinin kalmadığını anlar. Metin’in gözlerindeki nefret her şeyi anlatmaktadır. Artık saklanmak ve geçmişin gölgelerinden uzak durmak zorundadırlar.
Öte yandan Cihan kendi içinde büyük bir hesaplaşma yaşar. Metin’den zamanında bir iyilik görmüştür ve bu borcu ödemek ister. Başını eğer ve yardım ister. Metin ise bu fırsatı kendi oyununa çevirmek ister. Ancak artık karşısında eski Cihan yoktur. Öfkesini sağduyuya teslim etmiş, geçmişteki hataları yeniden yaşamamak adına ailesini koruma kararı almıştır. Metin’in kışkırtmaları Cihan’ı etkilemez. Hayatını yeniden kurmaya kararlıdır.
Bu süreçte Mokadder, Cihan’a en büyük desteği verir. Onu tekrar eve getirir, dağılmış ailesini birleştirmek için kalbiyle savaşır. Hanser, Hançer’e sarılırken gözlerinden süzülen yaşlar yeni bir başlangıcın habercisidir. Ancak gölgeler hâlâ peşlerindedir. Metin geri çekilmiş gibi görünse de içinde büyüyen fırtına yeni bir felaketin habercisidir. Nusret ve Beyza’nın gönderildiği merkez, aslında başka bir cehennemin kapısıdır.
Cihan artık değişmiş bir adamdır ama geçmiş onu bırakmaz. Yasemi’nin ölümüyle başlayan intikam zinciri, onu karanlığın en derin yerine sürüklemiştir. Beyza’nın sinsiliği, Nusret’in yalanları, Derya’nın ihaneti derken Cihan’ın gözleri tamamen açılmıştır. Sahilde rüzgarla yüzleştiği o an, içindeki katille tanışır. Engin karşısına çıkar ve ona bir teklif sunar: Hançer karşılığında doğacak çocuğu. Ancak Cihan kararını çoktan vermiştir. Bu defter kapanmadan huzur yoktur.
Yonca’nın dükkânında Derya ile yüzleşen Cihan, geçmişin tüm acılarını kusar. Herkesin içinde Derya’nın sırlarını, Melih’le olan geçmişini, masumiyetini nasıl parayla takas ettiğini bir bir ifşa eder. Yonca da susmaz artık. “Derya’nın evliliği için sustum ama şimdi herkes beni suçluyor” diyerek isyan eder. Bu sırada Dar hâlâ Cihan’ı durdurma peşindedir ama çok geçtir. Cihan geri dönüşü olmayan yoldadır.
Cihan, son kez Hançer’e seslenir. “Seni çok kırdım. Beni affet” der ama bunun artık çok geç olduğunu bilir. Çünkü içindeki karanlık galip gelmiştir. Elinde silah, karanlığa yürür. Dagır gözyaşları içinde kalırken, Metin gölgelerin arasında kuklacı gibi ipleri çekmeye devam eder. Sarayın soğuk odasında Sinem’in ruhsal çöküşünü izlerken sanki işkenceden zevk alır. Mukadder’e yönelir, Yasemi’nin ölümünü sorgulamasına neden olur. Alaycı bir gülümsemeyle şüphe tohumları eker.
Cihan’ın Beyza ve Nusret’in yerini öğrenmesini sağlar. Oyun tamamlanmak üzeredir. Cihan karanlığın içinde ilerlerken, içinde hem intikam hem onurlu bir kapanış arzusu vardır. Metin hâlâ onu küçümser ama karşısında artık geçmişiyle barışmaya hazır bir savaşçı durmaktadır.
Ve o an gelir. Cihan gece yarısı Beyza ve Nusret’in saklandığı sokakta belirir. Silah elindedir, gözlerinde fırtına. Beyza korkuyla geri çekilir, Nusret silahına davranır ama geç kalır. Cihan tetiği çeker. Nusret yere yığılır. Beyza haykırır, babasının silahını alır ve Cihan’a ateş eder. Cihan omzundan vurulur ama ayakta kalır. Bu kez silahı Beyza’ya doğrultur. Mermiler sustuğunda, iki beden sessizliğe gömülür…
Yeni bölümde, her şeyin kaderini değiştirecek kararlar, yürek burkan hesaplaşmalar ve karanlıkların içinden gelen çığlıklarla seyirciyi sarsacak. Cihan artık bambaşka biri… Ve bu hikâyede kimse masum değil. Hazır olun: Bu sadece bir son değil, çok daha büyük bir başlangıcın habercisi.