230. bölümünde Gelin Dizisi, Cihan ve Hançer’in düğün hazırlıkları umutla dolu başlarken, beklenmedik gelişmeler her şeyi altüst ediyor, onları korku ve çatışmanın ortasına sürüklüyor.

Cihan, Hançer’e evlilik tarihini duyuruyor ve hayat ne olursa olsun birlikte atlatacaklarını söylüyor: “Sadece düğüne odaklan, gerisini ben hallederim.” Hançer hem mutlu hem huzursuz hissediyor; bir yandan seviniyor, diğer yandan içindeki endişe büyüyor.

Metin’in annesi Mukadder, Hançer’in ayağını yıkayarak Cihan’dan af bekliyor ama Cihan sert bir tepkiyle onu evden kovuyor. Mukadder kırgın, kapısına kapanıp ağlıyor. Sinem, durumu fark edip kapısına gidiyor ama içeri alınmıyor; aile içindeki gerilim derinleşiyor.

Cihan, Metin’in isteğiyle odasını değiştiriyor. Hançer, bu sessiz fedakârlıkta Cihan’ın gerginliği hissediyor. Aynı gün Mukadder’in ağladığını öğrenen Metin, ona kapı kapalı kalınca aralarında ağır suçlamalar yükseliyor. Mukadder “Herkes cezasını çekiyor” derken Metin reddedilme acısını yaşıyor.

Bu sırada Metin’e eski sevgilisi Sıla haber yolluyor: “Bahçedeyim, konuşalım.” Metin sinirlenerek çıkıyor, ikisi arasında heyecanlı bir konuşma yaşanıyor. Sıla, avukat tuttuğunu söylüyor ve yalnız hareket etmemesi konusunda uyarıyor. Tam tartışacaklarken, Sıla’nın eski eşi Engin ortaya çıkıyor; Metin’le Sıla’nın arasında gizli bir şey olduğunu hissediyor. Sinem de çiftin bahçede konuştuğunu fark edip şüpheleniyor.

Kırgın bir ortamda Sıla, Cihan’a nezaketle içeri davet ediliyor. Hançer, gerginliği hafifletmek için çay ikram ediyor ama herkes temkinli. Ardından Engin, Cemil ve Derya’nın boşanma dosyasını getiriyor. Hançer dosyayı Cemil’e teslim ederken herkesin morali daha da bozuluyor.

Ertesi sabah, Hançer gelinliğini prova ederken hazır ve heyecanlı. Cihan arayıp geleceğini, hayata birlikte adım atacaklarını söylüyor. Hançer korkuyor ama Cihan ona “Artık korkmana gerek yok, senin için savaşacağım” diyerek güven veriyor.

Tam o anda, Beyza – hep problem çıkaran – doktoru saldırarak panik yaratıyor. Psikolojik gözlem kararı çıkıyor. Nusret durumu bildiriyor. Ama esas tehlike daha da büyük: Hançer’in gelinliği ertesi gün evine döndüklerinde parçalanmış şekilde yerde. Hançer hemen Beyza’yı suçluyor.

Öfkeye rağmen Hançer, gelinliği alıp bahçede yakıyor. Metin pencere kenarında gizlice izliyor; belli ki Beyza’yla birlikte bir plan uygulamışlar. Hançer, kül olan elbiseye bakarken berrak bir kararlılıkla “Bu sefer seni yeneceğim, Beyza. Cihan’dan vazgeçmeyeceğim” diyor. Söylemek istiyor ama Cihan’ı öfkeye karşı kaybetmekten korkuyor.

Cihan evine gelir, Hançer’e çiçek verir, gelinliği görmek ister. Hançer reddeder, çünkü yüreği kırılmıştır. Cihan bu soğuk tepkiyle endişelenir. Aile hayalleri tekrar tehlikeye girer.

Ama Hançer, içindeki sesi dinler: “Pes etmeyeceğim.” Karşında türlü entrikalar, kıskançlık ve nefret olsa da o her şeyi göze alır. “Ben vazgeçmeyeceğim,” diyerek izleyicilere güçlü bir mesaj verir.