Defne’nin dünyası bir kez daha altüst oluyor! Zerrin’in gerçek yüzünü nihayet gören Defne, şimdiye kadar yaşadığı her şeyin büyük bir oyunun parçası olduğunu anlıyor. Peki, bu gerçekle nasıl başa çıkacak?

Defne, telefonunu açmadığı için Zerrin’den azar işiterek eve döner. Bir süre dışarıda hava almak istemiştir ama bu kısa kaçış bile büyük bir sorgulamayla sonuçlanır. Zerrin’in öfkesi dinmek bilmez. “Nerede kaldın? Neden haber vermedin?” diye sorular yağdırırken, Defne sessizdir. Ancak Zerrin’in asıl öfkesi, Defne’nin Orhun’dan vazgeçmiş olmasınadır!

Zerrin için Orhun bir sevda değil, bir kurtuluş kapısıdır. Defne’nin Orhun’u kaybetmesini kabul edemez. “Sen pes etmiş olabilirsin ama ben etmiyorum!” diyerek Defne’yi zorla ayağa kaldırır. Onun gözünde Orhun, bir eşya gibi geri alınması gereken bir şeydir. Ancak Defne için bu evlilik bir yük haline gelmiştir. Kalbinde, yaşadığı tüm manipülasyonların ağırlığı varken artık başka biri olmak istemez.

Tam bu noktada Defne, Zerrin’in sakladığı büyük sırrı öğrenir. Zerrin, yalnızca Defne’nin geleceğini değil, kendi kaderini de Orhun üzerinden şekillendirmek istemektedir. Defne, ablasının gözlerinin içine bakarak, “Ne demek bu evlilik olmak zorunda?” diye sorar. Ve işte o an, Zerrin’in gerçek planı ortaya çıkar: O, büyük bir borcun içindedir!

Defne şok içindedir. “Ne borcu? Neyden bahsediyorsun?” diye sorar ama Zerrin’in yüzündeki panik her şeyi ele verir. Meğer Zerrin, ailesinin mirasını kumar masasında kaybetmiştir! Bütün paralarını çarçur etmiş, şimdi de tek çare olarak Orhun ile Defne’nin evliliğini görmektedir. “Sen yine mi kumar oynadın?” diye bağıran Defne, ablasının göz göre göre yaptığı bu hataya inanamıyordur.

Zerrin, pişmanlık yerine baskıya başvurur. “Tek kurtuluşumuz Orhun! Git ve onu geri al!” derken, Defne öfke ve hayal kırıklığı içinde sarsılır. Bu zamana kadar ablasının ona destek olduğunu sanan Defne, aslında sadece bir piyon olduğunu fark eder. “Senin planların, senin oyunların… Yazıklar olsun!” diyerek Zerrin’e karşı ilk defa net bir duruş sergiler.

Bu büyük yüzleşme Defne’yi yeni bir yol ayrımına sürükler. Şimdi ne yapacak? Orhun’a geri mi dönecek, yoksa kendi yolunu çizmeye mi karar verecek? Esaret’te büyük hesaplaşmaların zamanı geldi!