Yeni bölümde fırtına öncesi sessizlik sona eriyor ve sır perdesi bir bir aralanıyor. 197. bölümün ikinci fragmanında “Gelin” dizisi adeta patlamaya hazır bir bomba gibi ilerliyor. Cihan, eve dönmeden önce Hançer ile yüzleşmek istiyor. Aralarındaki çözülememiş hesaplar artık bir karar anına dönüşmüş durumda. “Sırtıma yüklediklerinize karşılık siz de beni hançerden kurtaracaksınız” sözleri, Cihan’ın hem öfkesini hem de çaresizliğini ortaya koyuyor.

Bu sırada Melih, hâlâ Hançer’den vazgeçmemekte ısrarcı. Fakat Hançer’in “Gelme Melih, ne olur gelme” diyerek haykırması, onun içindeki karmaşayı ve Melih’e karşı hissettiği ikilemi gözler önüne seriyor. Bu sahneler, izleyicileri duygusal bir çıkmaza sürüklerken bir yandan da yaklaşan büyük ifşaların sinyalini veriyor.

Fragmanda en dikkat çeken gelişmelerden biri de Mukadder’in gerçek yüzünü tüm çıplaklığıyla göstermesi. Karnındaki bebeğe rağmen, Hançer’in hayatına kastetmekten çekinmeyen Mukadder, Beyza ve Nusret’le yaptığı karanlık pazarlıklarla artık geri dönüşü olmayan bir yola giriyor. Onun bu kararı, sadece Hançer’i değil, karnındaki masum bebeği de tehlikeye atıyor. Bu durum, dizinin karanlık tonunu daha da derinleştiriyor.

Mukadder’in geçmişte Cihan’ın babasına yaptıklarını şimdi oğluna yapmaya çalışması, dizide tarih tekerrür mü ediyor sorusunu gündeme getiriyor. Eğer Cihan, annesinin yıllar önceki karanlık geçmişini öğrenirse, dengeler tamamen altüst olabilir. Zira dizinin arka planında saklı kalan bu büyük sır, artık herkesin bildiği ama kimsenin yüksek sesle söylemediği bir gerçeğe dönüşmüş durumda.

Metin’in Sıla’ya “Babamı öldüren dayımdı ve emri annem verdi” sözleriyle dökülen itiraf, izleyicilere adeta bir tokat gibi çarpıyor. Bu noktada dizinin tüm ana karakterleri, kendi geçmişlerinin karanlık yönleriyle yüzleşmek zorunda kalıyor. Artık Hançer’in de Cihan’a dönüp “Bebeğin babası Melih değil, sensin” demesi için zaman daralıyor. Gerçeklerin daha fazla saklanacak yeri kalmamış gibi görünüyor.

Yeni bölümde hayal ile gerçek arasında gidip gelen sahneler, izleyiciyi hem duygusal hem de psikolojik bir labirente sürüklüyor. Cihan’ın “Biz seninle yeni bir sayfa açacağız” sözleriyle başlayan hayal sahnesi, umut dolu görünse de, ardındaki gerçekle yüzleştiğimizde her şeyin sadece Cihan’ın zihninde yaşandığını fark ediyoruz. Dizinin büyük bir kısmının bu tür hayal sahneleriyle dolu olması artık izleyicilerde bıkkınlık yaratmaya başlamış durumda.

Mukadder’in Hançer’i ortadan kaldırmak için Beyza ve Nusret ile yaptığı pazarlıklar, dizideki entrika ve ihanet temasını doruğa çıkarıyor. Cihan’ın Melih’i konağa sokmama kararı netleşirken, Mukadder’in “Karnındaki bebek de umurumda değil” demesi üzerine Nusret’in verdiği tepki ironik bir şekilde dizinin absürdleşen tarafını ortaya koyuyor. Onca kötülükten sonra, şimdi gerçekten bebeğin varlığı umursanıyor mu?

Öte yandan izleyicilerin uzun süredir çözülmesini beklediği Engin – Metin – Sıla üçgeninde de hareketlenmeler var. Eğer Engin, Metin’in Cihan’ın üvey kardeşi olduğunu ve annesinin intikamı için konağa sızdığını öğrenirse, kendini ihanete uğramış hissedecek. Ancak bu öğreniş belki de Engin ile Sıla’nın ilişkisini daha sağlam bir temele oturtabilir. Neticede Sıla’nın Engin’e olan duyguları ortada. Engin’in bakışları da zaten her şeyi anlatıyor.

Cihan’ın Hançer’e evlilik teklif etme konusundaki aceleciliği ise izleyiciyi ikiye bölüyor. Daha Beyza’dan boşanmadan Hançer’le yüzük takması, onun kararsız ruh halini ve hâlâ geçmişten kopamadığını ortaya koyuyor. Bu durum, Cihan’ı bir yandan Beyza ile evli, öte yandan Hançer’le nişanlı gibi bir çelişkinin içine sürüklüyor. Bu karmaşa artık dramatik değil, neredeyse komediye dönüşmek üzere.

Dizide artık daha sağlam bir senarist dokunuşu gerektiği çok açık. Çünkü karakterlerin motivasyonları, duygusal geçişleri ve ilişkisel bağları izleyicinin aklında giderek daha fazla soru işareti bırakıyor. Hançer’in Cihan’a duyduğu aşk, bebeğini koruma içgüdüsüyle birleşiyor, ancak onun sessizliği ve gerçeği açıklayamaması tüm ilişkileri felç ediyor.

197. bölümün ikinci fragmanı, entrikanın sınırlarını zorlayarak izleyiciyi yine diken üstünde bırakıyor. Hançer’in başına gelebilecek tehlikeler, Mukadder’in karanlık planları ve Cihan’ın yüreğindeki kuşkular birleşerek büyük bir patlamanın habercisi oluyor. Artık gerçekler birer birer ortaya dökülmek zorunda. Yoksa tüm karakterler bu büyük yalanın altında ezilecek.

Sonuç olarak, Gelin Dizisi 197. bölüm 2. fragmanı, ilişkilerdeki güven sorunlarını, geçmişin karanlık sırlarını ve gelecek için verilen mücadeleyi dramatik ve çarpıcı şekilde gözler önüne seriyor. “Bebeğin babası sensin Cihan!” sözünü artık sadece izleyiciler değil, Cihan’ın da duyması gerekiyor. Gerçek aşk, cesaretle yüzleşmeyi ve geçmişin yükünü taşımayı gerektirir.

Bu bölümdeki gelişmeler, dizinin bir sonraki adımda nereye evrileceğini belirleyecek. Herkesin ağzındaki o tek soru ise artık çok net: Cihan, gerçeği öğrenince ne yapacak?