Cihan ve Hançer’in düğün günü bir peri masalı gibi başlasa da, kısa sürede bir kabusa dönüşüyor. Cihan, ilk kez kendi kalbinin sesini dinleyerek baskılardan uzak bir karar alıyor: Hançer’le evlenmek. Onu seviyor, onunla hayat kurmak istiyor ve bunu tüm dünyaya ilan ediyor. Ancak bu aşk, herkesin hoşuna gitmiyor. Kıskançlık ve karanlık duygularla dolu olan Metin, kardeşinin mutluluğunu tehdit olarak görüyor. Kontrolü kaybetmeye başladığını fark eden Metin, Beyza’yı kışkırtarak kendi hain planlarını devreye sokuyor.

Beyza’nın içinde hâlâ sönmemiş olan Cihan’a duyduğu kıvılcımı fark eden Metin, bu duyguyu ateşe çeviriyor. Beyza’nın kıskançlığını ve öfkesini kendi amaçları için silah gibi kullanmak istiyor. Ne var ki, kurduğu bu tuzak sadece Hançer’e ve Cihan’a değil, sonunda ona da zarar verecek. Çünkü ihanetle dokunan hiçbir plan uzun ömürlü değildir.

Cihan, zamanla Metin’in gerçek yüzünü görmeye başlıyor. Güven duygusu kırılıyor, kardeşlik yerini hayal kırıklığına bırakıyor. Üstelik artık sadece eşi değil, doğacak çocuklarını da korumak zorunda. Ailesinin mutluluğu tehdit altında ve Metin, Beyza’yla işbirliği içinde her şeyi yok etmeye hazır. Beyza, düğün haberini öğrenince aklını yitiriyor. Kıskançlık gözünü bürüyor ve Cihan’a zarar vermek için harekete geçiyor.

Bu sırada Metin, sadece Cihan’ın evliliğini değil, onun imajını da yıkmak istiyor. Annesi Mukadder’in düğüne davet edilmediğini öne sürerek Cihan’ı vefasız bir evlat gibi göstermeye çalışıyor. Ama Mukadder, oğlunun mutluluğunun her şeyden önemli olduğunu dile getirerek Metin’e ağır bir darbe indiriyor.

Bu aile içi savaş sadece sevgi ile nefretin değil, güçle merhametin de çarpışması haline geliyor. Metin, Nusret’e giderek Cihan ve Hançer’in evlendiğini söylüyor ama içine sinsice bir yalan da sıkıştırıyor. Mukadder’in bir tuzak kurduğunu öne sürerek hem ailesini karıştırmak hem de kendi sorumluluğundan kaçmak istiyor.

Ancak asıl felaket, Metin’in düğün evine elinde bir hançer ve üzerinde kanla yazılmış bir notla gitmesiyle başlıyor. Notta Hançer’den düğünden vazgeçmesi isteniyor. Bu tehditkâr mesaj Hançer’i dehşete düşürüyor. Masal gibi başlayan düğün, Beyza’nın saldırısı ve Metin’in şeytani planlarıyla altüst oluyor.

Beyza’nın kıskançlıkla yaptığı saldırı sonucu Hançer hastaneye kaldırılıyor. Durumu ciddi. Cihan, Beyza’nın serbest bırakıldığını öğrenince gözlerini Metin’e çeviriyor. Gerçeği fark ediyor. Metin’in kardeş değil, düşman olduğunu anlıyor. Şimdi tek amacı ailesini korumak ve bu karanlığa dur demek.

Bu bölümde aşk, ihanet ve hesaplaşma iç içe geçiyor. Cihan’ın kalbinden gelen masum seçim, kıskançlıkla kirletiliyor. Ama her karanlık plan gibi bu da eninde sonunda sahibine dönecek. Artık sorulması gereken tek soru şu: Mukadder bu felaketi engelleyebilecek mi? Yoksa her şey için çok mu geç? “Gelin” dizisi bu bölümde izleyiciyi nefesini tutarak izlemeye zorlayacak bir yüzleşmeye sahne oluyor…